Psikorüya - Rüya Gerçekleri - Bilimsel Rüya Analizi | Ahmet ÖZTÜRK

Psikorüya

Psikorüya

 

Uyuma esnasında  gün içerisin de organize ederek yaptığımız eylemleri gerçekleştiremiyoruz. Bunun sebebi; irade ve karar verme yetimizin uykuya geçildiğinde ortadan kalkıyor olması. Teknik dille uyku, şuur ve iradenin ortadan kalktığı, fiziki olarak da eylemsiz ve savunmasız olunan her seferinde bilinmeyen yeni bir yaşam meydana getiriyor. 

Çaresiz kaldığımız durum ise; rüyanın içerisinde yaşadıklarımıza yönelik istesek de düşünme, planlı müdahale veya düzenleme yapamıyor oluşumuz.

İçinde bulunduğumuz rüyada adına düş, karabasan dediğimiz duygusal ve fiziksel olarak şiddetli etkisinde kaldığımız rüya türleri ortaya çıkıyor. Rüya görme esnasında etkisinde kaldıklarımıza yönelik müdahale edemediğimiz için savunmasız ve çaresiz uyanasa kadar hatta uyandıktan sonra da tarifi son derece güç bilinmezlik esrarını korur.

Rüyanın  yaşattıklarına baktığımızda, güncel yaşantımızdakilere nazaran sıra dışı, abartılı ve etkisinde kalıp unutamadığımız görüntülerle beraber çok güçlü duygular içinde buluruz kendimizi.  

Rüya ne türlü olursa olsun içerisinde yaşananlar uyandıktan sonra bir fotoğraf karesi dahi olsa öncelikle akılda kalanlar en ince ayrıntılarına kadar en kısa sürede yazılmalı. Yazılanlar en erken dönemden itibaren güncel yaşamda abartılı etkileyen, duygusal olarak normalin üzerinde rahatsız eden, rüyayı görenin kendine yönelik simgeler ve konusuyla meseleyi anlattığı kişinin kendine özel psikolojik dilidir.

Rüya, yalnızca gören kişiye özeldir.

Fark ise kişinin psikolojik kişiliği, duygu durumu ve edindiği takıntılar doğrultusunda ortak simgelerle her defasında kişiye özel bir psikosenaryo oluşturmasıdır. Ortaya çıkan psikosenaryoyla rüya tarafsız, politikasız kendisini rüyayı görene ifade etmeye çalışır. Rüyanın anlatmaya çalıştığı içerik, psikoterapi de, rüyanın muhatabı kişinin çözüm bulunamayan problemlerine yönelik iç ve dış çatışmaları gün yüzüne çıkararak psikolojik çözüm bulmanın bilinen en güçlü yöntemidir.